Anı küçümseme yanılgısı, egonun bizi zehirlemesi mi acaba ? Kurgulanmış, ulvi hedeflerin peşinden koşma sevdası mı yoksa anı yaşamanın bahanesi bol korkaklığı mı? Şimdilik sadece sorular var. Ve bilmediğimizi bilmemizin melankolisi... Küçük bir dünyam ve basit hayallerim var. Bu cümleyi tekrar düşündüğümde sonuna parantez için de bir ünlem (!) işareti koymam gerektiğini fark ettim. Zira arka bahçemde inşa ettiğim uzay mekiğini unutmuşum. Abartıyı, kurguda bonkörce kullanmanın ne sıkıntısı var ki ? Bırakalım da hayallerimiz tam olsun, fazla olsun, abartılı olsun... Platonik tutkularımızın, aşklarımızın bastırılmış acıları puslu bir gün gibi yüreğimizi yeterince sarıyor. Unutmak, kutsanmış bir hediye, zamanın döke saça taşıdığı anıları... Ama özneleri asla! Ocak 23, 2018
Zaman akıp giderken, deneyimlediğimiz hayat bizi her anında şekillendirmeye devam ediyor. Bu blogda da denemelerimi biriktiriyorum. Unutkan tabiatımın acımasızlığından birşeyleri kurtarmak, geçmişten birşeyler hatırlamak ve okumak isteyenler ile paylaşmak için...