Dijital çağda, analog siyaset;
Siyaset, en iyi ezberi yapıp da en güzel konuşmayı yapacak ve çocukça değerlendirmeye bağlı olarak, insanların konumlandığı bir alan olamaz. Eğitim hayatından sonra yaşamın içinde desteksiz ilerleyemeyeceğini görenlerin sığınıp ilerlediği ve halkın kaderi üzerinde söz sahibi olduğu bir alan da olmamalı siyaset. Fen, matematik ve felsefe gibi bilimler ile yoğrulup evrensel insani değerlere sahip olmayan insanların toplum üzerinde kapsayıcı ve akıl ürünü çözümler üretmesi mümkün değildir.
Binlerce yıl öncesinden gelen düşünürlerin, filozofların sözleri bugün bile her kesimde karşılık bulurken; fikirleri değerli de olsa, siyasetin elit dili, halkın dilinden uzaklaştıkça meydanı boş bulan popülist siyasetçiler, halkın hassasiyetleri üzerinden basit ve akıl yoksunu siyasetleri ile halkı kendi yarattıkları cehenneme sürükleyip, cenneti vaat ederek, kısır bir döngüde, halkın tükenişine rağmen kendi varlıklarını sürdürmeye devam ediyorlar.
Kendi ülkemiz açısından düşündüğümüzde çok partili sisteme geçişle birlikte iktidara taşınan düşünce, iktidar olmanın acemisi olsa da geçen otuz yılda muhalefet tecrübesini olgunlaştırmış. İktidardan düşen anlayış ise muhalefetin ne olduğunu yeni tecrübe etmeye başlamıştı. Geçen yetmiş yılda bu farkı kapatmayı başaramayan muhalif kesim, bugün yok oluşun eşiğinde uyanırken, halkın içinde, halkın bir bireyi olarak yürümekten başka çaresi kalmadığının farkına varmıştır; umarım.
Tarık ÖZTÜRK
Yorumlar
Yorum Gönder