Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mitolojik Toplumlar

     İlkel siyaset kalıplarına hapsolmuş ve kafası karışık insanlar, insanların olağan sorunları ile uğraşmaya fırsat bulamıyor; yada bunları göremiyor.      Sağ, sol, muhafazakar, etnik, mezhep gibi siyasi kalıplar bir çok insana seçme şansı sunulmadan, inanç gibi, doğduğun coğrafya gibi sorgusuz sualsiz tek gerçeklik olarak yapışıyor. Değişim ve gelişimi yaratacak farkındalığı kazananlar için bu kısır döngü kırılabiliyor. Fakat ne olursan ol bu yapılar o kadar güçlü ve yaygın ki insanın birey olarak varlığına saygı duymadan onu biçimlendirme çabasına giriyorlar.      Bu ilkel siyaset kalıplarından daha da ilkelerinin kıymet görmesi de bir toplum için, içeride çok acınası bir durum oluşturur. Dışarıdan ise sömürülmeye müsait, değersiz insan yığınları olarak algılanır. İşgalci ulusların gözünde bu ilkel toplumun varsıl değeri gelişmemişliği üzerinden değerlendirilir. Sonuç olarak onlar bu insanları bilinçsiz vahşi hayvanlar sınıfına koyarak o...

Büyüklere Masallar : Dedemin mirası

Büyüklere Masallar : Yazan : Tarık ÖZTÜRK  Dedemin mirası; Zaman akmış, nehirin pak suyunda aklanmış, dedemin oğlu henüz babam olmamış. Tavuklar uykuya dedem rüyalara dalmış. Bir sabah uyandığında ne görsün evin bahçesinde devasa bir saray. Çıkmış tavukları yemlemeye diye kolaçan edecek ne oluyor diye. Öyt demiş biri, kış demiş öteki, dedem şaşkın, çekilmiş beri, sonra atılmış bir dirhem ileri, buralar benim demiş ama nafile, uykusunun hafifliğiyle övünen dedem, dövünmüş durmuş olana bitene ve böylece kurulmuş bir krallık oldu bittiyle. Dedem çıkamaz olmuş bahçeye, açmış bir kapı daha arka bahçeye, adım atmadan bahçeye çalmış kapı, ferman beyi buyurmuş, kapı vergisi, kulluk vergisi, sarayın gölgesinin vergisi tez vakte ödene.  Dedem oturmuş hesap başına al gülüm ver gülüm bir başına, hesap ortada dönmüş hanıma olmuyor be gülüm düşelim yollara demiş. Dere tepe düz gitmiş, Üç vakte varmış bir köye, sual edecek olmuş birine dönüp de bakmamış dedeme alışık değil böyle ...

Günümüz bilim kurgusunun çağlayan pınarı

Bilim Kurgu severler için önemli bir kitap tavsiyesi...  Jules Verne, bilim kurgunun babası olarak anılır.Hatta romanlarındaki makineler ile ilgili verdiği detayların, çağının modern makinelerine ilham kaynağı olduğu söylenir. Bilim kurgu nankör bir alandır çabuk tüketilir ve unutulur. En iyi ihtimalle klasiklerin arasında saygın bir yeriniz olur.  "Kaplan! Kaplan!" romanı da bir klasik fakat yıllara meydan okuyarak henüz modernliğinden ve enerjisinden birşey kaybetmemiş bir kitap. Alfred Bester, 1956 da yayımlanan bu romanı ile günümüze kadar olan  bilim kurgu edebiyatını ve sinema sektörünü  tam anlamıyla doğurmuş ve doyurmuştur. Kitabı okuduğunuzda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Keyifli okumalar...