Bilişim teknolojileri derya deniz bir konu olduğundan eğitim şekli bir çok dala ayrılmış durumda. Yani bir dal seçip bu konuda uzmanlaşabilirsiniz. Tüm mesleklerde olduğu gibi bilişimde de ben herşeyi bilirim devri bitti. Belki de bu hiç mümkün olmadı. Aslında olan, "koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler" misali bir dönem yaşandı. Bilgiye ulaşmak kolaylaştıkça ve teknolojide hızla yol alınca, aslında insanlar hiç birşey bilmediğini fark etti.
Yakın geçmişte bilgi, durağanlığın bir tık ötesinde bir hız ile akar ve biz o bilgiye eğitim hayatımız boyunca yıllara dağılmış bir şekilde ulaşırdık. Oysa şu an bilgiye ulaşmak sınırsız, bilginin akış ve ilerleme hızı ise bir göz kırpımı süreye 7 milyar yılı sığdırıyor.
Şu an, 30 yaş ve üzeri herkes için geçerli bir durum; biz bu çağın doğumuna tanık olduk fakat biz bu zamana ait değiliz. Çünkü bu zamana göre yetiştirilmedik. Çocuklarımız ve genç nesil teknoloji çağının içinde hayat buldular. Onları buna göre yetiştirmemiz gerekiyor. Bizler bin yıl öteye bakıp ancak önümüzde ki on yılı planlayabiliriz. Sonra bunu zaten gençlere devredeceğiz.
Okul öncesine dayanan bir planlama ile çocuklarımızı bu çağın gerekliliklerine hazırlamalıyız.
Mevcut sistemde neler var?
Orta okul 5 ve 6. sınıflarda ikişer saat "Bilişim Teknolojileri ve Yazılım". Laf ola beri gele, bu çocuklara hiç birşey veremezsin.
Meslek liselerinin programlarına baksanız adeta mühendis yetiştiriyor. Ancak öğrencileri yönlendirme boyutunda ailelerin, rehber öğretmenlerin bilgisizliği ön yargılar ile birleşince anadolu liselerinde heba edilen bir gençlik ortaya çıkıyor. Bu gençlerin bir çoğu istedikleri bölümlere yerleşemiyor. Yerleşmiş olmak için ve sonunda işsizliği göze alarak bir okula yerleşiyor. Bu durum da meslek liseleri de kime kalıyor. 12 yıllık zorunlu eğitim ile okula gitmek zorunda olan, okula ite kaka gönderilen, istemedikleri alanlarda zorla eğitim verilen, mutsuz gençlere kalıyor.
Avrupa eğitimin %70' ini mesleki eğitime %30'unu akademik eğitime yönlendirirken bizler bunun tam tersini yapıyoruz.
Bakış açımızı ters yüz edip doğruyu bulmamız gerekiyor.
Bergama Bilişim Platformu
Yakın geçmişte bilgi, durağanlığın bir tık ötesinde bir hız ile akar ve biz o bilgiye eğitim hayatımız boyunca yıllara dağılmış bir şekilde ulaşırdık. Oysa şu an bilgiye ulaşmak sınırsız, bilginin akış ve ilerleme hızı ise bir göz kırpımı süreye 7 milyar yılı sığdırıyor.
Şu an, 30 yaş ve üzeri herkes için geçerli bir durum; biz bu çağın doğumuna tanık olduk fakat biz bu zamana ait değiliz. Çünkü bu zamana göre yetiştirilmedik. Çocuklarımız ve genç nesil teknoloji çağının içinde hayat buldular. Onları buna göre yetiştirmemiz gerekiyor. Bizler bin yıl öteye bakıp ancak önümüzde ki on yılı planlayabiliriz. Sonra bunu zaten gençlere devredeceğiz.
Okul öncesine dayanan bir planlama ile çocuklarımızı bu çağın gerekliliklerine hazırlamalıyız.
Mevcut sistemde neler var?
Orta okul 5 ve 6. sınıflarda ikişer saat "Bilişim Teknolojileri ve Yazılım". Laf ola beri gele, bu çocuklara hiç birşey veremezsin.
Meslek liselerinin programlarına baksanız adeta mühendis yetiştiriyor. Ancak öğrencileri yönlendirme boyutunda ailelerin, rehber öğretmenlerin bilgisizliği ön yargılar ile birleşince anadolu liselerinde heba edilen bir gençlik ortaya çıkıyor. Bu gençlerin bir çoğu istedikleri bölümlere yerleşemiyor. Yerleşmiş olmak için ve sonunda işsizliği göze alarak bir okula yerleşiyor. Bu durum da meslek liseleri de kime kalıyor. 12 yıllık zorunlu eğitim ile okula gitmek zorunda olan, okula ite kaka gönderilen, istemedikleri alanlarda zorla eğitim verilen, mutsuz gençlere kalıyor.
Avrupa eğitimin %70' ini mesleki eğitime %30'unu akademik eğitime yönlendirirken bizler bunun tam tersini yapıyoruz.
Bakış açımızı ters yüz edip doğruyu bulmamız gerekiyor.
Bergama Bilişim Platformu
Yorumlar
Yorum Gönder